GÜNDEM

Yaşamımızın karabasanında uzatmaları oynama çabaları…

“Koyun can kasap et derdinde” özdeyişinin bir anlamı var elbette. Sabahın köründe gözlerimizi açıp akşamın geç saatlerine kadar izlemeye çalıştığımız, ülke, yaşam gerçeklerimizin özeti işte bu kadar. Hep birlikte yaşam koşullarımızın sürdürülebilir olmasının çırpınışları, koşturmacaları içindeyiz. İktidar erkinin ise ittifaklarında ne kadar uzlaşıp uzlaşamadıkları çok tartışmalı, iktidarlarını sürdürebilme adına çıkış yolları bulabilmenin dışında, yaşattıkları üzerinde yarattıkları sonuçlar umurlarında bile değil.

En olumlusundan çıkış yolları gösterebilmenin çabası içindeki uzmanların, bilim insanlarının çabaları, çırpınışları havada kalıyor. “Ben yaptım oldu” kafası ile deneme yanılmaların sonu gelmiyor. Emir kipi ile gelen uygulamaların ardı arkası kesilmeden, bu ülkenin her kesiminden, (vurguncular dışında) kalanlarının canlarını yakan yeni uygulamalar ile yüzleşiveriyoruz. Meydan okumalarının ortak içeriklerini, “Bu sefer biz kazanacağız” cümlelerinin yinelenip durmasıyla karşı karşıya kalıyoruz.

İşin garabetine gelince, istenenlerin içerikleri, en yetkin ağızlardan bir gün içinde bile farklı önceliklerle değişiveriyor. Birinin siyah demesine, ötekinin beyaz demiş olması ile ortaya çıkan kargaşa değil de sonuçları üzerinden bilgilendirme çabaları bile suç oluşturuyor. Eleştiri getirenler, yol gösterenlere en ağır suçlamalarla yüklenilmesiyle de yetinilmiyor. En ağırından suçlar yaratılıyor. Basının susturulması, yargılama kapsamına alınanların cezalandırılmaları kararlarının ardı arkası kesilmiyor.

***

Gerçek çırılçıplak ortada, iktidarda kalabilme, ömrünü uzatabilme adına, yapboz uygulamaları ile sonuç alınamadıkça yargı yoluyla cezalandırma yöntemlerinin ardı arkası kesilmiyor.

Cezaevlerinde yer kalmadı.Yeni yeni üretilen suçlarla yargılamaların sonuçlarında elbette, yargılanan gazeteciler, basın örgütlerinin sayılarının artması kaçınılmaz oluyor. Toplumsal yaşamımızın, yaşadıklarımızın sonuçlarının özetini anlatabilecek cümleler bulamayınca, bu ülkenin yaşayanları olarak sürüklendiğimiz koşulların görüntüsünü, halimizin aldığı şekli, uzatan görüntümüzü, deveye benzetmekten başka çaremiz kalmadı gibi. Hiç de gülebilecek halimiz kalmadı. Aklımızı başımıza devşirerek, tek tek başımıza getirilen belalardan kurtulabilme yolunda çözüm üretmek için kafa patlatmanın dışında bir çıkışımız da yok.

***

Kapıları kapatarak duymamak gibisinden bir lüks çözüm, çıkış yolu da yaratılamayacağına göre, toplumdan giderek yükselen homurtulu seslere kulak açmanın ötesinde bir çıkış yaratılabilir mi ki? Yağma düzenini kayırarak çarkların döndürülebilmesinin yolunun kalmadığını, kaçınılmaz en yandaşından medyada konuşturulmak zorunda kalınan ekonomistler bile, en çarpıcı örneklerle bir bir anlatmak dışında söyleyebilecek çözüm, çıkış yolları üretememek noktasındalar. Her yeni günde, bir yeni gelir kaynağı yaratmanın masalları ile insanları oyalamanın şansı tükendi. Müjdeli yeni kaynak duyurularının hemen ardından, tersine can yakan yeni acımasız ekonomik yaptırımların getirilmesi, iktidarları ittifaklarının ülkeyi düşürdükleri durumların kaçınılmaz sonuçları. Müjdeli haberin ardından bazen saatler bile geçmeden tersine can yakan zam kararlarının haberleri çıkıveriyor. Trajikomik bir oyunla yürünebilir mi?

İlgili Haberler

Köpek kavga 2 can aldı! Şanlıurfada komşular arasında köpek besleme tartışması kanlı bitti

admin

Özgür Özel’den Bahçelievler çağrısı: ‘Bu meydanlar demokrasiyi getirecek’

admin

Şafak Sezer rahatsızlığını ilk kez anlattı: ‘Milyonda bir oluyor, insanı kör ediyor…’

admin

Devlet Bahçeli’den ‘DEM Parti-Öcalan görüşmesi’ sonrası ilk açıklama: ‘Türkiye için karar anı…’

admin

Kokusu İzmir’den Türkiye’ye yayılıyor! Tezgahta kilosu 200 lirayı buluyor

admin

Kastamonu’da orman yangını!

admin

Yorum Yap

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu konuda sorun yaşamadığınızı varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Çerez Politikası