“KÖPRÜNÜN ASLINDA TAM OLARAK İŞLEVİYLE İLİŞKİLİ HALEN BİLGİ SAHİBİ DEĞİLİZ”
Köprünün Roma’dan günümüze kalan kıymetli bir eser olduğunu aktaran Cantimer, “Köprünün aslında tam olarak işleviyle ilişkili halen bilgi sahibi değiliz. Bilim insanlarının bu konu üzerindeki tartışmaları da devam ediyor. Köprü 429 metre uzunlukta. Yaklaşık 10 metre genişliğinde, 6 metre genişliğinde ayakları var ve 12 kemerden oluşuyor. Aslında Beşköprü ya da beşli bir sistemin, beşli bir köprü sisteminin parçası mı yoksa beş yaydan oluştuğu için mi Beşköprü deniyor? Bu arkeolojik araştırma ve yenileme çalışmalarında ortaya çıkabilecek unsurlar. Köprünün doğusunda hemen demiryolunun yan tarafında bir hamam ya da bir kilise kalıntısı ortaya çıkmış durumda. Başka müştemilatların olduğuna dair yerli halkın ya da bölge halkının söylemleri de var. Yakın zamanda ortaya çıkacaktır ve değerini artıracaktır diye düşünüyoruz köprünün. Çünkü köprü bulunduğu coğrafyayla çok uyumlu durmuyor ama Anadolu’nun batısında doğu Roma’dan günümüze kalan en kıymetli eserlerden bir tanesi. Bulunduğu coğrafyayla ilişkili, anlamını kazanabilmesi adına yoğun araştırmalara ihtiyaç olduğunu ifade edebilirim. Bunlar biraz da devrin liderlerinin bir ihtişam göstergesi olarak yapılan yapılar. Bu köprüde sanırım böyle değerlendirmek gerekir. Ama altında bir kilisenin varlığı, dehlizlerin varlığı, müştemilat koymak için mekanların varlığı bize köprünün kuruluş amacının birden fazla olduğunu düşündürüyor ama kesinleşmiş bir durumdan bahsedebilmek mümkün değil” şeklinde konuştu.