Gazetemiz Yazarı Barış Terkoğlu bugünkü yazısında eski İçişleri Bakanı ve İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu’nun kızının Baltalimanı Polis Evi’nde kaldığını ve emrine polis verildiğini iddia etti.
Soylu, konuya ilişkin X hesabından açıklamalarda bulundu.
Süleyman Soylu, yazmış olduğu tweette kızının hiç Baltalimanı Polis Evi’de kalmadığını söyleyerek yemek hizmetlerinden yararlandığını kabul etti.
Diğer yandan kızının emrine polis verildiği iddialarını da yanıtsız bırakan Soylu kızının bakanlığı döneminde ‘güvenlik sebebiyle’ bu haklardan yararlanma fırsatının olduğunu söyledi.
SOYLU’YA POLİS EVİ SORUSU
Terkoğlu’nun bugünkü yazısında Süleyman Soylu’ya soruları şöyle:
“Sayın Süleyman Soylu, kızınızın hangi sıfatla Baltalimanı Polis Evi’nde kaç gün kaldığını ve kaç polisin emrine görevlendirildiğini açıklayabilir misiniz? Yok hiç kalmadı diyorsanız görüntüleri yayımlayabiliriz! Baltalimanı Polis Evi içerisindeki villada kalabilen polis arkadaşımız var mı? İçişleri Bakanlığı’ndan cevap bekliyoruz. Baltalimanı Polis Evi bünyesindeki villada bakan kızı aylardır ve hatta belirli aralıklarla bir yılı aşkın süredir nasıl kalabiliyor? Masrafı nasıl karşılanıyor? Açıklayın! Buyurun bu habere de yalan deyin!”
Mesaj, Soylu’nun namaz kılarken verdiği bir poz ile paylaşılmıştı. Sonradan anlattığına göre bunu, “inanan bir insanın böyle bir hakka girmesini kabul edemediği için” yapmıştı. Öyle ya, polisler için boğaza nazır bir polis evi yapılmıştı ama polisler yerine başkaları kalıyordu!.”
SOYLU’DAN YANIT GELDİ
Soylu paylaşımında iddialara ilişkin soyal medya hesabından şu yanıtı verdi:
”Bir İçişleri Bakanı’nın kızı, kendi evinde otururken, Baltalimanı Polisevi yerleşkesindeki, on yıllar önce bakanlara tahsis edilmiş (bir tanesi de Emniyet Genel Müdürü’ne tahsisli) bir konuta geçici ve kısa süreliğine neden taşınır?
Ortaya çıkan “güvenlik tehdidi” yüzünden. Evet, güvenlik tehdidi sebebiyle..
Buna rağmen, iftira edildiği gibi Baltalimanı Polisevi’nde hiçbir şekilde kalınmamıştır. Üstelik, ücretini ödeyerek herkes gibi orada kalmak mümkün olabilirdi, ancak yine de “hiç”kalınmamıştır. Kahvaltı ve yemek servisi istenmiş olabilir; ki benim gittiğimde, bu hizmet de ücreti karşılığında alınmıştır.”