Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü Öğretmen Akademisi’nin, yarın düzenleyeceği, AKP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Bahadır Yenişehirlioğlu’nun katılımcı olduğu etkinliğe, Şehzadeler ve Yunusemre ilçelerinde görevli idareci ve öğretmenleri resen görevlendirildi. Eğitim-İş tarafından 657 Sayılı Kanun’un 7. maddesinde yer alan “Tarafsızlık ve devlete bağlılık” ilkesi ile aynı Kanun’un 125/D maddesinde yer alan esaslar çerçevesinde, böyle bir etkinliğin düzenlenmesinin mevzuata aykırı olmasının yanı sıra kamu görevlilerinin, siyasi bir kimliğin katıldığı etkinliğe katılmaya zorlanmasının da kanuna aykırılık durumu oluşturduğu belirtildi ve üyelerinin söz konusu etkinliğe istekleri dışında görevlendirmeleri halinde katılmayacakları ifade edildi.
‘SİYASİ PROPAGANDA SAHASINA DÖNÜŞTÜRÜLEMEZ’
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay konuya ilişkin açıklama yaptı. Siyasi iktidarların, devletin ve kurumlarının sahibi olmadığını belirten Özbay, “Milli Eğitim Bakanlığı da okulların, öğretmenlerin ve öğrencilerin sahibi değildir. Okullar, bilimsel eğitim veren ve çocuklarımızı çağdaş bir geleceğe hazırlayan yerlerdir. Hiçbir koşulda siyasi propaganda sahasına dönüştürülemez” dedi.
‘SİYASALLAŞTIRMANIN AÇIK GÖSTERGESİ’
Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün eğitim akademisinde AKP’li Yenişehirlioğlu tarafından “Türkiye Yüzyılında Edebiyat, Kültür ve Şehir” başlıklı bir eğitim verilmesinin ve bu eğitime öğretmenlerin katılımının zorunlu tutulmasının kabul edilemez olduğunu ifade eden Özbay, “Yenişehirlioğlu’nun, yayımlanan Payitaht “Abdülhamid” dizisinde canlandırdığı Tahsin Paşa karakteriyle tanınmış bir siyasetçi olarak, öğretmenlere bu tür bir eğitim vermesi, okulların ve eğitimcilerin siyasallaştırılma çabalarının açık bir göstergesidir” diye konuştu.
‘ÖĞRETMEN, PROPAGANDA ARACI DEĞİLDİR’
“Türkiye Yüzyılı” sloganının içinde cumhuriyetin bilinçli olarak yer almadığını söyleyen Özbay, “Maarif modelinin bir parti programına dönüştürülmek istendiği bu gibi uygulamalarla gün yüzüne çıkmaktadır. Öğretmenler, hiçbir siyasi partinin tebliğcisi veya propaganda aracı değildir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın öncelikli görevi, öğretmenleri mesleklerinde desteklemek, bilimsel, laik ve çağdaş bir eğitimin yaygınlaşmasını sağlamaktır. Ancak görüyoruz ki, bu tür uygulamalarla eğitimin asli amacı terk edilmekte, eğitim kurumları siyasi programların bir aracı haline getirilmeye çalışılmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘TARAFSIZLIK İLKESİNE AYKIRI’
Özbay son olarak şunları söyledi: “Bu yaklaşım, sadece öğretmenlerin meslek onuruna değil, aynı zamanda eğitimde eşitlik ve tarafsızlık ilkelerine de aykırıdır. Eğitim emekçileri, iktidarların günlük politikalarının nesnesi değildir. Onların asli görevi, çocuklarımızı bilimin ışığında çağdaş bir geleceğe hazırlamaktır. Eğitimde siyasete yer yoktur, olmamalıdır.”