GÜNDEM

Cezaevlerindeki binlerce öğrenci örgün yükseköğrenim talebiyle haykırıyor: ‘Eğitim hakkımızı istiyoruz’

Cezaevlerinde yaklaşık 70 bin üniversite öğrencisinin bulunduğu tahmin ediliyor. Kayıt, ders seçimi, ders kitaplarına ulaşma, sınavlara girme gibi konularda büyük sıkıntılar yaşayan kapalı infaz kurumlarında bulunan öğrencilerin, örgün yükseköğretim kurumlarında öğrenim görmeleri de “devam zorunluluğuna uyamayacakları” gerekçesiyle artık imkânsız.

Hukuk fakültesi öğrencilerine “Cezaevi çalışmaları” başlıklı ders veren öğretim görevlisi İpek Özel, 12 yıldır cezaevindeki üniversite öğrencilerinin duruşmalarını takip ediyor, onların vasisi olarak eğitimle bağlarının kopmaması için uğraşıyor. Cezaevlerindeki öğrencilerin, eğitim yaşamlarına devam edebilmeleri için hocalarının desteğine büyük gereksinim duyduklarını söyleyen İpek Özel ile tutuklu ve hükümlü üniversite öğrencilerinin sorunlarını ve vasiliğini konuştuk.

Cezaevindeki öğrencilerin vasiliğine ne zaman ve nasıl başladınız?

12 sene önce bir dergide Ufuk, Fatih ve Barış’ın yazdıkları mektupları okudum. Onlara kitaplar yolladım. Cevap da beklemiyordum. Dergiden telefon geldi, “Öğrenciler adresinizi istiyor” dediler. Mektuplaşmaya başladık. Ufuk’un avukatı beni aradı görüşçüsü olmamı istediğini söyledi. Ufuk’u İzmir Kırıklar F tipi cezaevinde görmeye gittim. Bu kadar genç öğrencilerin eften püften sebeplerle, doğru delillendirilmemiş yargılanmalar sonucu F tipi cezaevine konulmaları hoca olarak çok ağrıma gitti. Bizim hocalığımız sadece ders anlatmak olamaz. Eğer biz hocaysak 18-20 yaşlarındaki bireylerin karşılaştıkları, onların boyunlarını aşan ağır sorunlarla da ilgilenmeliyiz. Öğrenciler için yasal işlem yapabilmek, onların sorunlarını çözmek için vasi olmak istedim.

İNSANİ DOKUNUŞ OLMASAYDI

Kaç öğrencinin vasisi oldunuz? Tahliye oldular mı? Üniversite diplomalarını aldılar mı?

Bugüne kadar yüzlerce öğrencinin duruşmasını takip ettim. 7 öğrencinin de vasisi oldum. Kandıra, Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul ve Afyon’daki cezaevlerinde kalıyorlardı. Onları düzenli görmeye gittim, duruşmaları izledim, kayıtlı oldukları üniversitelerle iletişim kurmaya çalıştım. Hepsi tahliye oldu. Bir tek Ali Deniz kaldı. 8 senedir cezaevinde, son bir senesi var. Şimdi denetimli serbestlik hakkı alması için uğraşıyoruz.

Vasilik yaptığım öğrencilerin bir kısmı üniversiteyi cezaevi içindeyken bir kısmı çıktıktan sonra bitirdi. Meslek sahibi oldular. Fatih okul öncesi öğretmenliği bölümünü bitirdi, geçen hafta Adana’da evlendi. Ali Deniz ve Ufuk hukuk fakültesini bitirdi. Can sosyolojiyi bitirdi sonra hukuk okudu şimdi doktora yapıyor. Naif tıbbi görüntüleme uzmanı oldu. Hepsiyle temasım devam ediyor, güzel şeyler yapıyorlar. İnsani dokunuş olmasaydı 8 gencin ne olacağını bilmiyoruz.

Vasisi olduğunuz öğrenciler hangi gerekçelerle cezaevine girmişler?

Hepsi devlete karşı suçlar işledikleri gerekçesiyle yargılandı. Ne yaptılar derseniz? Basın açıklamasına katılmak, tweet atmak, 1 Mayıs’a katılmak. Gizli tanığın haklarında verdiği ifadelerden ötürü yargılanan var.

Gençlerin çok doğal olarak kendilerini ifade etmek için yaptıkları her şey aleyhlerine kullanılabiliyor. Adil yargılanma olmayınca yaşlarından daha uzun yıllar hükümlü kalabiliyorlar. Yüzlerce öğrenci duruşması izledim. Çok alakasız sebeplerle hapsedilen öğrenciler gördüm.

Cezaevlerinde kaç öğrenci var?

En az 70 bin öğrenci var. Kaç sene evvel soru önergesi verildiğinde Adalet Bakanlığı açıklamıştı ondan sonra sayı öğrenemiyoruz. Adalet Bakanlığı’na çağrı yapıyoruz bu sayıyı açıklasın.

Bir ülkenin en az 70 bin öğrencisi cezaevindeyse en az 70 bin akademisyenin ses çıkarması lazım. Gençlerin işlemiş oldukları suç gereği cezaevinde kalmaları gerekiyorsa eğitimle bağlarının korunması lazım.

DESTEĞE HAZIRIM

Vasiliğe devam edecek misiniz?

Benim gibi çok akademisyen bu alana girsin, farkındalık yaratılsın, üniversitelerde seferberlik başlasın isterdim. Ben bunun önemini anlatamadım. Akademisyenlerle, sivil toplum örgütleriyle sahada çalışmak isterim. Adil yargılama önemlidir ama hapishane daha önemlidir. Bir kişiyi adil yargıladınız, hapsettiniz. Onu başıboş bırakırsanız 15 yıl sonra çıktığı zaman tekrar suç işleyecektir. En ağır suçu işlemiş kişiye nasıl davrandığınız, o kişi çıktıktan sonra tekrar ağır suç işleyip işlemeyeceğini belirleyecek kadar önemlidir. Cezaevinde uzun hüküm alan ve eğitim konusunda iddialı alan birkaç öğrencinin vasisi olmayı istiyorum. Hangi üniversitelerin, hangi bölümlerinde cezavinde kaç öğrenci var tespit edelim, hocalarla konuşalım. Ben isteyen her kuruma, akademisyene süreci anlatabilirim, zorlu bürokratik süreci onlar için kolaylaştırabilirim.

KAYIT OLMAK YETMİYOR

Cezaevindeki öğrencilerin yaşadıkları zorluklar neler?

Üniversiteyi kazanan öğrencinin önce kayıt olması için mücadele ediliyor. Sonra ders alma süreci başlıyor. Her üniversitede sistem farklı. Kayıt yaptırmakla öğrenci olunmuyor. Derslerde hangi kitaplar işleniyor? Ders notları nereden alınacak? Sınavlar ne zaman? Ödevler nedir, ne zaman teslim edilir? vb. Çok detay var. Cezaevi haklı ve haksız olarak süreci zorlaştırıyor. Kolilerce ders notu ve kitabın cezaevine gitmesi gerekiyor. Cezaevi için müthiş bir iş yükü ve bunların kontrol edilmesi gerek. Bunlar Cumhuriyet Savcılığı üzerinden girmek zorunda. Savcılık da kargo şirketi değil. Üniversite bunu resmi evrak olarak yollasın diyor. Üniversitenin bunları resmi evrak olarak göndermesi için ders dökümanlarının resmi olarak tespit edilmesi, kolinin resmi olarak mühürlenmesi, savcılığa üst yazıyla gitmesi lazım. Hepsi büyük iş yükü. Ama pes etmeden, yılmadan yapmak lazım.

ÖRGÜN EĞİTİM HAKKI YOK

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı’ndan geçen yıl üniversitelere gönderilen bir yazıda, “Örgün öğretim programlarında derslere devam zorunluluğu bulunmakta olup örgün öğretim programlarında derslere devam edemeyen öğrencilerin derslerin vize ve finallerine girme hakları da bulunmamaktadır. Bu kapsamda, yükseköğretim kurumlarımızın örgün eğitim programlarında öğrenim görmeye hak kazanan ancak kapalı ceza infaz kurumlarında tutuklu veya hükümlü öğrencilerin derslere devam edemeyecek olmaları nedeniyle ara, yıl sonu, bütünleme ve mazeret sınavlarına girme hakları bulunmamaktadır” deniliyor.

Yani, kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yükseköğretim kurumlarının örgün eğitim programlarına devam edebileceklerine ilişkin bir düzenleme bulunmuyor. Öğrenciler ise örgün yükseköğretimden yararlanabilmek için devam zorunluluğu kriterinin kendilerine uygulanmamasını istiyor.

İlgili Haberler

CHP’li Türeli, cumhuriyet tarihinin en büyük bölüşüm şokunun yaşandığını söyledi: Halktan sabır istenirken müteahhit vergi vermiyor

admin

TÜİK, kendisine yönelik olumsuz algının kaynağını buldu: İstatistik okuryazarlığı düşük

admin

İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan’ın zor anları… 1993’te kaybetmişti, görünce gözyaşlarını tutamadı

admin

Ferdi Tayfur kim, kaç yaşında, nereli? Ferdi Tayfur öldü mü?

admin

İki gündür aralıksız kar yağıyor! Bitliste 2 bin 150 rakımda zorlu kış mesaisi

admin

Ahmet Şık, TBMM’de Can Atalay’ın mektubunu okudu: ‘Hapishanede unutturmak istiyorsunuz’

admin

Yorum Yap

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bu konuda sorun yaşamadığınızı varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul Et Devamını Oku

Çerez Politikası