Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 27 Aralık’ta yaptığı genel kurul toplantısında Cumhuriyet gazetesi YouTube kanalı Cumhuriyet TV’ye yönelik lisans zorunluluğu kararı aldı. RTÜK’ün lisans talebinde bulunduğu ilk YouTube kanalı Cumhuriyet TV oldu.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, geçen yıl eylül ayında katıldığı bir TV programında YouTube’da düzenli program yapan yayıncılara lisans alma zorunluluğu getireceklerini söylemişti. YouTube ile RTÜK arasında görüşmelerin sürdüğünü belirten Şahin, lisans zorunluluğunun düzenli olarak haber içeriği üreten kanallara yönelik olacağının sinyalini vermişti. Alınan kararı, kamuoyu, RTÜK üyesi İlhan Taşcı’nın sosyal medya paylaşımı ile öğrendi. 6 Ocak’ta ise karar RTÜK’ün internet sitesinde duyuru olarak yayımlandı. Duyuruda, alınan karar 2018 yılında yürürlüğe giren “Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik”e dayandırıldı.
‘BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN EN ÖNEMLİ ARACI’
RTÜK üyesi Tuncay Keser, üst kurulun bu kararına karşı oy kullandı. Keser karşı oy gerekçesinde, “Çağdaş demokrasiler, temel hak ve özgürlüklerin en geniş ölçüde sağlanıp anayasal güvence altında olduğu rejimlerdir. Ayrıca basın ve ifade özgürlüğünün hangi ölçüde kullanıldığı, demokrasilerin niteliği açısından önemli göstergelerden biridir. Son yıllarda bilişim teknolojisinde sağlanan gelişme, interneti en yaygın iletişim ortamı haline getirmiş, değişik platform ve mecralar, haberleşme özgürlüğü, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile basın özgürlüğünün en önemli aracı haline gelmiştir” dedi.
‘İDARE HASSAS DAVRANMALI’
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararını anımsatan Keser, “AYM internet alanına müdahalenin çerçevesini ‘İnternet, modern demokrasilerde başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından önemli bir değere sahip bulunmaktadır. İnternetin sağladığı zemin, bilgiye ulaşma, kişilerin bilgi ve düşüncelerini açıklama, karşılıklı paylaşma ve yaymaları için vazgeçilmez niteliktedir. Bu nedenle sadece düşünceyi açıklamanın değil, aynı zamanda bilginin elde edilmesi açısından günümüzde en etkili ve yaygın yöntemlerden biri haline gelen internet konusunda yapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların çok hassas davranmaları gerektiği açıktır’ şeklinde vurgulamıştır” ifadelerini kullandı.
‘HUKUKİ DAYANAK YOK’
Keser, üst kurul çoğunluğunca alınan kararla bağlı yönetmeliğe aykırı bir şekilde Cumhuriyet TV’den lisans alma zorunluluğu getirerek ifade özgürlüğüne hukuki olmayan bir müdahalede bulunulduğunu belirtti.
Keser, “İdareye, internet yayıncılığı konusunda çok geniş bir müdahale olanağı veren karar, bu yönüyle hukuk devleti ilkesine de aykırıdır. YouTube platformunun yer sağlayıcı niteliği dikkate alındığında, Cumhuriyet TV’nin adresinden yapılan paylaşımlarda üst kurulun yer sağlayıcılarla ilgili yetkisinin bulunmadığı açıktır. Cumhuriyet TV’ye lisans alma zorunluluğu getirilmesi, kanuni dayanaktan yoksundur, ölçüsüzdür, hukuk devleti ilkesine aykırıdır” diye konuştu.
‘HEDEF, TÜRKİYE’DE TEK SESLİLİK’
RTÜK üyesi İlhan Taşcı, RTÜK’ün Cumhuriyet TV özelinde lisans almaması durumunda erişimin engellenmesine yönelik adım atması için mevzuatta herhangi bir görevinin olmadığına işaret etti.
Bu durumu kurul toplantısı sırasında da dile getirdiklerini belirten Taşcı, “RTÜK’ün internet üzerinden yapılan yayınlarla ilgili denetim yetkisi, tıpkı bir televizyon yayınının olduğu gibi katalog biçiminde internet üzerinden yayımlanması halinde söz konusu olabilir. Örneğin A kanalı, B kanalı kendi içeriğini internet üzerinden de yayımlıyorsa 6112 sayılı kanuna göre, RTÜK’ün yetkisi var. Ancak Cumhuriyet TV’ye baktığımızda, klasik anlamda bir televizyon gibi belli saatlerde belli programlarda sistematik bir yayın akışı yok. Bu haliyle RTÜK’ün de Cumhuriyet TV için ‘Lisans alın’ deme yetkisi yok” diye konuştu.
‘NE DEĞİŞTİ DE…’
RTÜK’ün kararının doğrudan doğruya “basın özgürlüğüne ve ifadenin yayılması özgürlüğüne müdahale” anlamına geldiğini söyleyen Taşcı, RTÜK’ün oyçokluğuyla aldığı kararı “hukuki dayanaktan yoksun” olarak tanımladı. Taşcı, “Burada hedeflenen halkın bilgi almasına dönük alternatif yolların önünü tıkamaktır. Nihai hedef ise Türkiye’de tek sesliliktir. Diğer taraftan iktidara yakınlığıyla bilinen pek çok başka internet yayını yapan kanal var. Bunlarla ilgili herhangi bir adım atılmazken ne değişmiştir de Cumhuriyet TV’nin lisans alması gerektiği sonucuna varılmıştır” diye sordu.
YALTI: BU UYGULAMA ÇİFTE STANDARTTIR
Basın Konseyi yüksek kurul üyesi ve Cumhuriyet Vakfı üyesi avukat Dr. Başar Yaltı, RTÜK’ün “bugüne kadarki uygulamaları ile siyasal iktidarın anlayışına ve belirli siyasal hedeflere uygun hareket ettiğini” vurguladı. Cumhuriyet TV’yi lisanslandırmaya yönelik kararın da bu durumla ilgili olduğu görüşünü dile getiren Yaltı, “Yasal bir dayanak varmış gibi gözükse de benzer durumda çok sayıda yayın kuruluşu olmasına rağmen yalnızca Cumhuriyet TV’ye lisans zorunluluğu gelmesi çifte standarttır. Yasal dayanağı bulunsa bile anayasadaki basın özgürlüğüne ve temel insan haklarına aykırı olduğu görüşündeyim. Bu uygulama muhalif medyanın denetim altına alınması ve yaptırım tehdidi ile sansür uygulanması sonucunu doğuracaktır” yorumunda bulundu.
DURMUŞ: GÜNDEM DAYATMASI
Cumhuriyet’e açıklamada bulunan Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanı Gökhan Durmuş, RTÜK’ün yetki alanınını genişlettiğini, bu durumun diğer YouTube kanallarını da tehdit ettiğini belirtti. Durmuş, “Geleneksel yayıncılık yerini dijitale, yani YouTube’a bırakmış durumda. Çünkü buralara göre daha özgür bir yayıncılığa imkân veriyor. İktidarın bundan rahatsız olduğuna dair birçok emare söz konusu. Bunun devamı Instagram, Twitter, Facebook ve Spotify ve benzeri platformlardan yapılan yayınlar için de gelecektir” ifadelerini kullandı. Durmuş, amaçlarının kendi belirledikleri gündemin dışına çıkılmasını ve gerçek haberin ya da konunun konuşulmasını engellemek olduğunu söyledi.
‘YETKİ GASBI VAR’
Cumhuriyet TV’ye yönelik lisans zorunluluğu kararını değerlendiren Cumhuriyet gazetesi avukatlarından Enes Hikmet Armaner ise şunları söyledi: “YouTube tıpkı Facebook, Instagram gibi bir sosyal medya platformu. Sosyal ağ sağlayıcı olduğundan 5651 sayılı kanuna tabi. Dolayısıyla YouTube BTK’nin (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) yetki alanında. Burada RTÜK tarafından yetki gasbı yapılıyor. Alınan karar, 2018 yılında yürürlüğe giren Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik’in 29A maddesine dayandırılıyor. Yani sanki Cumhuriyet TV, Netflix ya da Blu TV gibi özel bir içerik üreterek kullanıcılarına ücretli hizmet sunuyormuş gibi bir durum oldu. Oysa Cumhuriyet gazetesi haber içeriklerini nasıl Facebook ve Instagram’da paylaşıyorsa YouTube’da da paylaşıyor.”
YOUTUBE’DE İLK
Söz konusu yönetmelik ile birlikte internet yayınlarını denetleme hakkını alan RTÜK, Şubat 2022’de DW Türkçe, Euronews Türkçe ve Amerika’nın Sesi haber sitelerine lisans başvurusu yapması için 72 saat süre tanıdı. Bu kararın haber sitelerinde video yayımlandığı gerekçesiyle alındığı ifade edildi. Lisans dayatması YouTube platformunda yayın yapan bir kuruma ise ilk kez uygulanıyor.
LİSANS ALMAYANA ERİŞİM ENGELİ
İnternet yayın lisansına giden süreçte yayıncılar gönüllü olarak RTÜK’e başvuruda bulunup lisans alabiliyor ya da RTÜK gerekli gördüğü hallerde yayıncılar için lisans alma zorunluluğu getirebiliyor. RTÜK’ün lisans alma zorunluluğu getirmesi halinde, yayıncının 72 saat süresi bulunuyor. Bu süre içerisinde lisans alınmazsa mecranın internetten erişime engellenmesi gündeme geliyor. 2024 yılı itibarıyla on yıllık düzenlenen internet yayın lisansı bedeli 1 milyon TL, ayrıca YouTube yayıncılarının RTÜK lisansı alması halinde lisans ücretine ek, gelirlerinin binde 5’ini katılım payı olarak RTÜK’e ödemesi gerekiyor.