AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İdareciler Günü Programı’nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, valilere seslendiği konuşmasında, “Her birinizden makam odalarına sıkışıp kalmamanızı, telefonlarınızı da gönlünüzü de vatandaşlara açık tutmanızı rica ediyorum” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Her birinizden makam odalarına sıkışıp kalmamanızı, telefonlarınızı da gönlünüzü de vatandaşlara açık tutmanızı rica ediyorum. Hizmet ettiğiniz şehirlerde hak ve hukuku gözetmeniz, inancına, hayat tarzına, kökenine, mezhebine bakmadan vatandaşımıza eşit muamele etmeniz şüphesiz vazgeçilmez yaşam tarzınız olmalıdır. Ne tek parti faşist zihniyeti ne de hafızamızda derin yaralar açan 28 Şubat döneminin hayatımızda yeri yoktur. Allah’ın izniyle biz bu makamlarda bulunduğumuz müddetçe kimse o kötü günleri geri getiremeyecektir. Kerim devlet anlayışımızı hakkıyla tatbik eden, personeline ve vatandaşına tepeden bakmayan, şehrin tamamını kucaklayan valiler görmek istediğimiz idarecilerdir.
MUHALEFETİ HEDEF ALDI
Bölgemizde çok önemli gelişmelerin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. 910 kilometrelik sınırımızın olduğu komşumuz Suriye’de meydana gelen hadiseler bizi her açıdan özellikle ilgilendiriyor. Suriye’de 61 yıllık Baas diktatörlüğünün çökmesi ve 13 yıl süren katliamın sona ermesiyle birlikte artık yeni bir döneme girilmiştir. Gün geçmiyor ki ülkenin bir şehrinden toplu mezar çıkmasın. Gün geçmiyor ki Baas rejiminin barbarlığına dair bir delil bulunmasın. Hemen her gün insanlık adına gerçekten utanç ve dehşet verici haberlerle karşılaşıyoruz.
İnsanı kayıpları bir tarafa bırakıyorum, sadece 13 yıllık katliam politikasının bu ülkeye verdiği zarar 500 milyar doları aşıyor. Suriye’yi ziyaret eden ekiplerimiz de sahadaki tablonun tahmin edilenden çok daha kötü olduğunu ifade ediyor. Suriye’nin yeniden inşası için belli bir zamana ihtiyaç olduğu açıktır. Uluslararası toplumun bu sürece daha fazla katkı sağlaması mühimdir. Türkiye olarak biz de tüm planlarımızı bu gerçekler ekseninde yapıyoruz.
Ana muhalefet partisi genel başkanının ‘Esed gitti, sığınmacılar da gitsin’ ifadesi vicdansızlıktan öte bir kara cehalet örneğidir. Biraz dış politika, biraz ekonomi, biraz savaş tarihi okuyan bir kişi böyle bir cümle kurmaktan utanır, hicap duyar. Savaşın ve zulmün pençesinden kaçan Suriyeli mazlumlara hamdolsun 13 yıl boyunca kol kanat gerdik, şefkat ve merhametle kucak açtık. Ana muhalefet onları geldikleri yere kovmanın hep gayreti içerisinde oldu. Biz ise ensarız dedik, onlar muhacirdir dedik.
Bizim medeniyetimizde ensar olarak muhacirleri kovmak asla yer etmez dedik. 14-28 Mayıs seçimleri döneminde karşımızdaki adayın ırkçı siyasetini hepimiz çok iyi hatırlıyoruz. Tüm bunlara rağmen bize canlarını, namuslarını ve onurlarını emanet eden mazlumlara sırtımızı dönmedik.