Kırklareli İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğünden 2008 yılında emeklilik olduktan sonra kızının üniversite eğitimi için 2014’te Eskişehir‘e taşınan Ayfer Paleciç Okan, sosyalleşmek amacıyla Odunpazarı İlçe Belediyesince açılan dikiş kursuna başladı.
Daha sonra Okan, atölyedeki çalışmaları sırasında atık kağıtları kendi renk ve desenlerinden faydalanarak takı ve aksesuara dönüştüren Ali Rıza Kart ile tanıştı.
Kart’ın eserlerinden etkilenen Okan, atık kağıtlardan ürünler yapmak için evinin bir odasını atölyeye dönüştürdü. Kentin farklı noktalarından tramvay bileti, afiş ve broşür toplayan Okan, yaklaşık 3 milimetre çapında kesip, elle şekillendirdiği kağıt parçalarından 100’ün üzerinde takı, amfora (iki kulplu, dibi sivri, dar boyunlu, karnı geniş testi) ve küçük vazo yaptı.
Ayfer Paleciç Okan, dayanıklılığı artırmak için vernikle kapladığı eserlerini atık kağıt topladığı kamu kurumları ve özel firmaları ziyaret edip, hediye olarak veriyor.
“KAĞITLARI TOPLAMAK İÇİN BİR SÜRÜ KAPIYI AŞINDIRIYORUM”
Okan, AA muhabirine, kendisi için anlamlı olan nesneleri tasarlamaya çalıştığını söyledi.
Evinin bir odasındaki tezgahta çalıştığını anlatan Okan, şöyle konuştu:
“Kağıtları toplamak için bir sürü kapıyı aşındırıyorum. Atılan tramvay biletlerini kullanıyorum. Kentte açılıp, sona eren sergilerin afişlerini alıp, geri dönüştürmek için kamu kurum ve kuruluşlarına başvuruyorum. Geçen yıl İstanbul’a gitmiştik, Süleymaniye’nin çinilerinin ve lalelerinin olduğu bir broşür almıştım. O broşürden Süleymaniye ile alakalı desenlerin olduğu bir küpe yaptım. Broşürün desenlerinin olduğu kısmı küçük küçük kestim ve küpe yaptım. Başlangıçta bıkmamak gerekiyor. Elim kesildi, yapıştırıcıdan dolayı alerji de oldum, başlangıçta zorluklar olabiliyor ancak şu an çok keyif alıyorum.”
Okan, topladığı atık kağıtları 3 milimetre boyutunda kestiğini daha sonra eserlerini yaptığını söyledi.
Yüzük veya küpe yaparken kağıtların boyutunu incelttiğini ifade eden Okan, şunları kaydetti:
“İnce şeritleri kestikten sonra sarmal yapıyor ve şekillendiriyorum. Parçaları yapıştırıyorum ve desenlerini yapıyorum. Küpe, yüzük yapıyorum. İnsanlara gösterdiğimde taştan yapılmış sanıyorlar ancak kağıttan yaptığımı söylediğimde şaşırmaları benim için ayrı keyif oluyor. Kağıda mermer deseni vermek için biraz buruşturuyorum. Kuşlar, ördekler, flamingolar, leylekler tasarlanabiliyor.”
“SANATLA UĞRAŞAN YALNIZ KALMAZ”
Ayfer Paleciç Okan, yaptığı eserlerin kendisi için adeta bir terapi olduğunu vurguladı.
Tasarımlara fiyat biçemediğinin altını çizen Okan, “Bu işle uğraşırken kendimi yalnız hissetmiyorum. ‘Sanatla uğraşan yalnız kalmaz’ cümlesinin doğruluğuna çok inanıyorum. Her yaştan insan bunları yapabilir, ayrıca erişilmesi kolay olan şeyler. Eskişehir’den böyle bir şey çıktığını gösterip, bu sanatın şehrimizle özdeşleşmesini istiyorum. Oldukça keyifli bir uğraş, uyumamı dahi kolaylaştırıyor.” diye konuştu.
