Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine göre Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde, Antakya başta olmak üzere birçok bölgenin haritadan silindiği Hatay’da yaralar sarılmaya çalışılıyor. Kent büyük bir şantiye alanını andırırken, her noktada çalışmalar yapılıyor. Kalıcı konutların yükseldiği kent merkezinde, ağır iş makineleri, vinçler ve hafriyat kamyonları aralıksız çalışıyor. Hasarlı binaların yıkımları, enkaz kaldırma çalışmaları da devam ediyor. Depremde hasar gören tarihi eserlerin restorasyon çalışmaları sürüyor. Hatay’ın simgelerinde biri olan ve “dünyanın ilk aydınlatılan caddesi” olarak bilinen Kurtuluş’ta restorasyon çalışmaları dikkat çekiyor.
BÜYÜK RESTORASYON
Kurtuluş Caddesi’nin her iki tarafında bulunan tarihi Antakya evleri ile diğer tarihi yapılar, dokusu korunarak restore ediliyor. Hatay’da kalıcı konutların yapımı için de büyük bir çalışma yürütülüyor. Kent merkezinde Asi Nehri kenarında Hatay’ın tarihi dokusuna uygun evlerin yapımı sürerken, kentte 5 bin 505’i köy evi olmak üzere 40 bin 37 ev tamamlanarak hak sahiplerine teslim edildi. Ayrıca 6 bin 180 konteyner/prefabrik işyerleri de kurularak, esnaflara, işyerleri yıkılanlara verildi. Şu anda kentte 5 bin 946 esnaf ve meslek sahibi, bu işyerlerinde hizmet veriyor.
Bir yandan yeni kurulan çarşı-pazarlar, açılan işyerleri, diğer taraftan enkaz, devam eden inşaat, yükselen konutlar ve toz-duman içinde sürdürülen hayat. Kentte günün hemen her saatinde insan hareketliliğini görmek mümkün. Çarşı-pazarlar alışveriş yapanlarla doluyor. Her noktada depremin izlerinin görüldüğü kentte, hayat akışı da devam ediyor. Tarihi yerlerden biri olan Uzun Çarşı’nın yıkılmayan kısımlarında da gün içinde insan yoğunluğu dikkat çekiyor. Bitişikteki konteyner dükkânlarda çoğu ayakkabıcı olmak üzere çok sayıda esnaf hizmet veriyor.
Hatay’da 172 bin 789 depremzede ise kentteki 204 konteyner kentte yaşam mücadelesi veriyor. Konteynerlerde 2 yıldır zor şartlar altında yaşam sürdüren depremzedeler, bir an önce yapımı devam eden evlerine kavuşmayı bekliyor. Deprem sonrası büyük bir göç yaşanan Hatay’da çoğu kişi geri döndü. Kentten göç eden 141 bin 403 Hataylı’nın da dönmesi için çalışmalar yapılıyor.
HEPİMİZ ÇOK ŞEY KAYBETTİK
Hatay’da konuştuğumuz herkes ailesinden birisini, yakınını, arkadaşını, dostunu, akrabasını kaybetmiş. Soru sormaya başladığımız anda gözleri doluyor. Bunlardan biri de Uzun Çarşı’da esnaf Bülent Öğütmen. Depremde eşini kaybetmiş, kızı ile birlikte saatler sonra enkazdan çıkarılmış. Öğütmen, “Hepimiz çok büyük acılar yaşadık, sevdiklerimizi kaybettik. Depremde eşimi, yeğenlerimi, yengemi kaybettim. Üzerinden 2 yıl geçti ama acılarımız duruyor. Ancak hayat da devam ediyor. Ben burada üçüncü kuşak şekerciyim, dededen babadan kalma. Aynı şekilde devam edeceğiz” diyor. Depremde evleri yıkılan, annesini kaybeden Cem Sarıgül ise her şeye rağmen inancını kaybetmemiş: “Acılar yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Şimdi hem kendimiz hem şehrimiz için tekrar ayağa kalkma vakti. Deprem psikolojisinden çıkmak için çalışmalıyız, kentimizin kültürünü yaşatmalıyız.”
LEZZET VE KÜLTÜR AYAKTA
Depremin büyük yıkıma neden olduğu Hatay’ın dünyaca ünlü mutfağının tekrar ayağa kaldırılması ve el sanatları kültürünün devam etmesi için çalışmalar yürütülüyor. Yöresel yiyeceklerin satıldığı restoranların yer aldığı Antakya Gastronomi Çarşısı ile el sanatı eserler ve kent kültürünün yaşatılması amacıyla Kültür ve Sanat Çarşısı oluşturuldu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca “Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülü”ne layık görülen Nahya Güzelyurt, “Hep birlikte tekrardan Antakya’nın kültürünü yaşatacağız, değerlerini koruyacağız. Kültürüyle, sanatıyla, el sanatlarıyla, tarihi değerleriyle yeniden Antakya olacağız” diyor.
Geleneksel el sanatları belgesine sahip ney yapımcısı Alper Yıldırım da çarşıda işinin başında: “Mozaik ustaları, ipek ustaları, ressamlar, deriden ürünler üreten sanatçılarımız, dünyanın tanıdığı el ahşap oymacılarımız, antik cam üzerine üfleme yapan sanatçılarımız hepsi burada. Hatay’ın kültürünün yaşatılması, Hatay’ın tekrar ayağa kalkması, kimliğini koruması açısından çok iyi oldu.”
Antakya Gastronomi Çarşısı’nda işletmesi olan Mete Güneşer, “Antakya’nın tekrar hayata dönmesi için valimizin önderliğinde bu proje hayata geçirildi. Antakya mimarisine uygun gastronomi çarşısı kuruldu. Antakya’nın daha önce marka olmuş 15 esnafı buraya geldi. Bugüne kadar Antakya bize her şeyi verdi, şimdi Antakya’nın bize ihtiyacı var. Hatay’ın havasını solumuş, yemeğini yemiş o insanları geri istiyoruz” çağrısını yapıyor.